7 Temmuz 2012 Cumartesi

#8, #9 ve #10

Merhabalar,
Burayı iyice boşlamışım. Kısaca önemli günleri özet geçeceğim.
Avrasya Bisiklet Gezisi
Daha önce bahsettiğim geziydi. Beşiktaş'tan Caddebostan'a 18 kilometrelik yol.  Çok güzel geçti. Köprüyü geçmek inanılmaz bir keyif.
Bahçelievler Turu
Bunu da bir pazar sabahı 06.00 ve 08.00 arasında gerçekleştirdim. Dolana dolana 30 kilometre civarı yol yaptım. Eve dönerken Avrupa Yakası Pedal Grubu'ndan arkadaşlarla karşılaştım. Burdan onlara selam olsun. En yakın zamanda onlarla pedal çevirmek isterim.
Kadıköy-Pendik:
Emre ile 4 Temmuz Çarşamba günü bisikletlerimizi alıp Kadıköy'e çıkartma yaptık. Sahildeki bisiklet yolunu takiben Pendik'e ulaştık. En uzun sürüşümüz bu oldu. 62 kilometreyi güzel bir tempoyla geçtik. Şimdiki planımız 100 kilometreye tamamlamak.

Bazen akşamları bisiklet ile Bahçelievler yollarında turluyorum. Mesela bu akşam/gece yine 8-10 kilometre dolaştım. Paket taşlı yolda giderken çukuru farkedemedim ve ön tekerlek sertçe içine düştü. Gidonumun bağlantısını sağlamca sıkmış olmama rağmen, darbeden dolayı açısı değişti. %50 benim %50 belediyenin hatası. Arkada lambam var ama ön farım olmadığı için karanlıkta göremedim. Belediye de o çukuru zamandında düzeltebilirmiş.

Kısa özet böyle. Teşekkür ederim. Görüşmek üzere.

28 Nisan 2012 Cumartesi

#6 ve #7

Selamlar arkadaşlar,

Havaların düzelmesi ile daha sıklık ile bisiklete binmeye başladım. Nisan ayında, kısa mesafeli sürüşler haricinde Emre ile iki orta mesafe sürüşe çıktık. İki seferde de yaklaşık 30 kilometre gittik.
İlki 7 Nisanda Bakırköy'den Eminönü'ne ve ikincisi ise 26 Nisanda Bakırköy'den  Eminönüne ve Galata köprüsünü geçerek Karaköy'e olmak üzere yaptığımız bu iki sürüş hem oksijenin hem de bisikletin tadını çıkarmamıza izin verdi.
Yarın Avrasya Bisiklet Gezisi'ne katılıyorum. Beşiktaş'dan Caddebostan parkına kadar  takribi 15 kilometrelik bir etap. Fotoğrafları buradan paylaşırım.

Saygılarım ve sevgilerimle

19 Ocak 2012 Perşembe

#5

Merhabalar.
Her zaman olduğu gibi yine gecikmeli yazıyorum. Düzen problemim var herhalde.
29 Aralık günü, Emre ile havanın güzelliğinden faydalanarak yine sahil yoluna atıldık. Amacımız 25 kilometreydi. Bakırköy'den başlayarak Yenikapı'ya doğru pedal "salladık". Rahat bir tempoda gidip geldik. Dönüşte Bakırköy İDO'ya uğrayıp bisiklet taşıyıp taşımadıklarını sorduktan sonra Yeşilköy'e doğru devam ettik. Oradaki kavşaklar pek tabi bisiklete elverişli değil. Yol Ataköy civarında bitti ve geri dönmek zorunda kaldık.
Toplamda 23.5 kilometre yapabildik. Kotayı dolduramasak da keyifli bir sürüştü.
20 gündür hava koşulları ve diğer sebeplerden dolayı binemiyoruz. Bahara doğru ilerlerken umutlarla doluyorum. Şu anki hedefim bir günde 100 kilometre ve bunu en yakın zamanda gerçekleştirmek istiyorum.
ProCycling takımımıza Almanya'dan transfer yaptık. Onu da en yakın zamanda tanıtmak üzere.
Kendimize iyi bakalım.

25 Aralık 2011 Pazar

#3 ve #4

Herkese tekrardan merhabalar.
Soğuk Aralık ayı belki de bisiklete binmek için en uygun zaman değil ama yaklaşık iki ay önce aldığım bisikletime gereken ilgiyi göstermediğim için üzülüyordum. Kadim dostum Emre de aynı düşünceler içerisinde olmalıydı ki konuştuk ve 15 Aralık öğle vakti bir gezintiye çıkmaya karar verdik.
Parkurumuz Bakırköy sahilinden başlayarak bisiklet yolu üzerinde Zeytinburnu'na kadar gidip dönmekti. İlk antrenman olduğu için bu mesafenin bisikleti ve kendimizi tanımamız için yeterli olduğunu düşündük. Hava gayet ılık ve rüzgarsızdı. Zeytinburnu'na geldiğimizde keyfimiz gayet yerindeydi ve Samatya'ya kadar devam etmeye karar verdik. Samatya'da suyumuzu içip biraz muhabbet ettikten sonra  aynı yolu takiben geri dönüşümüzü yaptık.
 17 Aralık Cumartesi günü için Yenikapı'ya gitmek üzere sözleştik. Rüzgar şiddetliydi fakat gözümüzü korkutmasına izin vermedik=) Belki de hata ettik. Yenikapıya geldiğimizde biraz daha ilerlemeye karar verdik. Kendimizi bu sefer de Kumkapı sahilinde suyumuzu yudumlarken bulduk. Biraz oturduktan sonra hava daha da kararmadan geri dönmeye karar verdik fakat kim bilirdi ki zaten geç kalmıştık. Rüzgarı geri dönüş yolunda karşımıza almıştık ve düşük vitesle yavaş bir şekilde ilerliyorduk. Zeytinburnu'na geldiğimizde hava çoktan kararmış ve rüzgar iyiden iyiye şiddetini artırmıştı. Bilen bilir Zeytinburnu sahilinde bir viraj vardır, oranın dış tarafındaki asfalt bölgeden geçerken vuran bir dalga bizi sırılsıklam etti. Soğuk rüzgar ve ıslak kıyafetlerle Bakırköy'e kadar ulaştık.

İlk gün 14 ve ikinci gün 19 kilometre ile güzel bir hafta geçirdiğimizi düşünüyorum.
Bu hafta yağmur çamur sebebiyle binemedik. Önümüzdeki hafta daha fazla materyal belki de fotoğraflarla karşınızda olmayı planlıyorum.
Sağlıcakla kalın dostlar.

edit: Muhteşem header için Barıştık Mı kardeşime çok teşekkür ederim.
Şu adresten kendisini takip edebilirsiniz: http://www.baristikmi.com

13 Kasım 2011 Pazar

#2

Günaydınlar herkese, iki haftadır konjonktivit ile boğuştuğum ve sağ gözüm kapandığı için bisikletimi kullanma fırsatı bulamamıştım. Hala aynı dertten muzdaribim fakat bu güzel pazar sabahında bakkala giderken bisiklet kullanmaya karar verdim. Planım eğer normal bir pazar sabahından beklediğim gibi sokaklar boşsa yeni dökülmüş asfalt yolda birkaç tur atmaktı. Şansıma bu fırsatı yakaladım. Bakkaldan sonra gidip gelmesi takribi 400 metre süren caddede iki tur attım. Bu turlarda yine kendimi ve bisikleti kendi amatör çapımda teste tabi tuttum. Asfaltta müthiş bir sürüşü var.
Bisiklet kontrolü konusunda biraz daha zamana ihtiyacım var. Hani Turlarda olur ya, göbek mi ne deniyorsa onun iki yanından geçerler. Bizim burdaki göbeğın sağından geçerken muazzam bir ters kamber, yani yokuş aşağılık durumu var. Sağ gözümü tam olarak kullanamadığımdan mı yoksa denge konusunda problem yaşadığımdan mıdır bilemediğim bir şekilde, bu ters kamber ikinci turumda beni neredeyse kaldırıma kadar atıyordu. Neyse ki toparlayabildim ve evimin yolunu tuttum.
Farkettiğim bir şey, bu bisiklet kullandığım diğer bisikletlerden çok farklı bir yol tutuşa sahip. Doğal olarak lastik yüzey alanının normal bir şehir bisikletiyle karşılaştırılınca çok daha dar olması bunun sebebi.
Gözümün tamamen iyileşmesini bekliyorum. İyileştiği gün hemen bisikletimin üzerine atlayacağım. Daha uzun mesafelerle daha güzel yazılar yazmayı umuyorum.
Sağlıcakla kalın.

27 Ekim 2011 Perşembe

Day #1

Evet, herkese merhabalar.
Durun bir saniye, suyumu alıp geliyorum.

Öncelikle bisiklet ile tanışma sürecimi anlatmak istiyorum.
İlk bisikletimi takribi 3 yaşındayken dayım almıştı. Çok fazla zaman geçmeden destek tekerleklerini söküp iki tekere geçmiştim. Ara sıra dizlerimi parçaladığım bir süreçti bu. Bir süre aradan sonra ikinci bisikletimi 10-11 yaşlarında aldım ve bir kaç sene onu sürdüm.
Şimdi yaşım 24 ve geçtiğimiz yazı bisiklet yarışları izleyerek geçirdikten sonra bisiklete iyiden iyiye spor gözüyle bakmaya başladım. İki gün önce (yani çarşamba günü) Salcano xrs200 yarış bisikletimi aldım. Ve bugün motorsporlarında "Shakedown" olarak tabir edilen ilk sürüşümü gerçekleştirdim. Geçtiğimiz iki günde kısa mesafeli birkaç sürüş yapmış olsam da bugün bisikleti ve kendimi biraz sınamaya karar verdim.

Oturduğum yer şansıma hafif yükselti farkı olan bir yer. Tek eksisi asfalt olmaması. Toplamda takribi 2-3 kilometre yol yapmışımdır maksimum. Bir deneme için çok az olmasa gerek. Değişik vites varyasyonları ve fren basınçlarıya ve yüksek düşük kadans farkını denedim. Denemeye de devam edeceğim.

Bugünlük bu kadar. Devamı gelecek.